Bilgilendirme: Kaynakları bulamadığım için hatrımda ne kaldıysa ve ben de ne izler bıraktıysa onları aktaracağım. Yanlışım olabilir, bu hikayeyi ilk Bir Yaşam Felsefesi Olarak Girişimcilik podcastinde duydum diye hatırlıyorum. Beni etkileyen bu podcastin bu bölümünü ne yazık ki bulamadım. 🤷♂️
Bir adam evinin bahçesinin arkasına bir kümes kurmak ister. Kendi tavuklarını yetiştirmeyi amaçlar. Fakat zaman içinde bundan daha fazlasına ilgi duyar. Daha iyi kümes, daha iyi tavuklar, daha iyi yumurtalar vs...
🐎 Atlara Fısıldayan Adam filminden esinlenerek kendine Tavuklara Fısıldayan Adam der. Tavukçuluk konusunda araştırmalar yapar ve bu hobisini geliştirmeye başlar. 🐔 Ondan etkilenen çevredeki insanlar da kendi arka bahçelerine kümes yapılmasını isterler. Onlara da bu konuda yardım eder. Daha sonra bu konunun farklı dallarına dağılır.
Tavukların et kalitesini arttırmak 🍗, tedarik sürecini iyileştirmek gibi gibi. 🚚 Aslında geliştirilmemiş bir sektördeki açıkları tespit edip giderme konusu işlenir. Bir noktadan sonra içerik üretmeye başlar ve kurs vs satarak gelir akışı oluşturur.
ChickenWhisperer.com sitesi bununla ilgili. İnanç Ayar spesifik olarak bundan bahsetmedi diye hatırlıyorum, tabii dediğim gibi kaynağı net olarak hatırlamıyorum. Yani biraz bölükpörçük bilgileri birleştirdim. Belki de tam olarak bunu anlatmıyordu bile. Belki de aradaki boşlukları fazla gelişmiş beynimle doldurdum. 😂🤷♂️
Her ne olursa olsun, bu "Tavuklara Fısıldayan Adam" terimi zihnimin içinde dönüp durdu. Ben de şöyle çağrışımlar yarattı. 🤯
Bir alan içerisinde yoğunlaşmak bir takım çözülemez gibi görünen şeyleri fark etmeyi ve onları çözmenin yollarını buldurabilir. Son zamanlarda sıklıkla bu tarz düşüncelere dalıyorum. Notlar alıyorum, keza ChatGPT ile keza bu alanlara ilgisi olmayan tanıdıklarımı darlayarak anlatıyorum. Sanki bunları anlatmam gerekiyormuş gibi hissediyorum. 🤷♂️
Alakasız bir soru: Bir meet yapsaydım katılmak ister miydiniz? Ebültene cevap olarak yazabilirsiniz.
Düşünmeye devam edelim. Bir ürününüz var ve onun üzerinde yoğunlaşma ile ilginç noktalara ulaşabilirsiniz. Minik.Link isimli bir ürünüm var. 📎 Link kısaltma sitesi. Ve son güncellemelerimi takip edenler bilir. Bir çok özelliğini kaldırdım. Takım, QR kod vb. Neden? Çünkü yoğunlaşıyorum. Olayım sadece "link kısaltmak". Custom domain gibi özellikler de yok. Link kısaltmayı en iyi hale getirmeye çalışıyorum.
Bunu Ürünlerde Nasıl Kullanırım?
Ürünleriniz veya fikirleriniz üzerine düşünün. 🧠🤔 Bunlara ihtiyacı olan insanlarla konuşun. Sorunları ve dertleri dinleyin. Fakat onların istediklerini yapmanın ötesinde sizler, onların bile fark etmediği sorunları görüp çözmeye çalışın!
Henry Ford'un sevdiğim bir sözü var:
"İnsanlara ne istediklerini sorsaydım, daha hızlı at üretirdim!"
- Henry Ford
Steve Jobs'da bu noktada düşünüyor. Bu sayede Nokia'nın satışları ciddi oranda düşmüştü. İhtiyacı tespit edip girdiler ama bunu müşteriye sormadan yaptılar. Onları gözlemleyerek yaptılar. 👀
Dünyanın en büyük oyun firmalarından biri olan VALVe yani Half-Life'ı yapan ve CS:GO'nun sahibi olan o firmanın büyük olmasının sebebi ne biliyor musunuz?
Playtest!
Oyunu testerlere verip hataları söylemesini istemiyorlar. Bunu diğer firmalar zaten yapıyor. Onlar yaptıkları oyunu oyunculara oynatıyorlar. Ama hiç ipucu vermeden! Sadece onların oynayışlarını izliyorlar. Hepsi bu kadar!
Siz Nasıl Yapabilirsiniz?
Bir ürün yaptınız ve bir meet yapın. Ürün hakkında hiç ipucu vermeyin. Ekran açsın ve siz elinizde not defteri ve kalemle not alın. 📝
Hangi tuşa tıkladı?
Nereyi okudu?
Nerede takıldı?
Neyi görmedi?
Ve nerede sıkıldı?
İpucu verirseniz zaten yapar. Olay ipucu bile vermemek. Bu sayede Portal gibi baş yapıt ortaya çıktı. Bu sayede Portal'da oyun tasarımı harika. Çünkü oradaki ilk testlerde kullanıcılar yanındaki kutuyu göremediler ve bir rafı düğmenin üstüne koymak için 3 saat harcadılar. 📦 Sonra kutuları daha belirgin yapmanın iyi olduğunu anladılar. Sadece tasarımı değiştirerek oyunu mükemmele yaklaştırdılar.
Bir başka örnek ise Half-Life oyunundan. Boş ve gösteriş amaçlı kutular vardı. Fakat kullanıcılar o kutuları kırdıklarını fark eden VALVe yetkilileri o kutulara mermi ve can eklediler. 💊 Yani bir alışkanlık oluşturmak yerine mevcuttaki alışkanlığın üstüne ürünü geliştirdiler! Bak bu çok önemli! ✨
Mutlu Son
Su, ortalama 100 derecede kaynar. 10 derece yeterli değil. 40 derece yeterli değil. 90 derece de yeterli değil. Velasılkelam yeterince uğraşırsanız, ilginç çıktılar elde edersiniz!
Bu bölümü girişimciliğe ilgisi olan biriyle paylaşıp beyin fırtınası yapmayı unutmayın! Belki kim bilir, siz de milyon dolarlık fikir bulabilirsiniz! 🙂