#30: Kimse Sana Yardım Etmeyecek!
Kimse sana yardım etmeye gelmeyecek. Beyaz atlı prensi beklememelisin.
Yıllar evvel Girişimzel’in Instagram hesabında paylaştığım bir video sayesinde tiyatrocular ve oyuncular videoyu beğenip DM’ler gönderiyorlardı. Bunlardan bir tanesi şunu dedi:
“Ben oyunculuğu çok seviyorum ve oyuncu olmak istiyorum. Elimden tutar mısınız?”
Her şeye rağmen olumlu bakmaya çalışıyordum. Onu arkadaşlarımın dergisine (Aylak Dergi) yönlendirdim. Çünkü üniversitedeyken aynı zamanda tiyatro yapıyorduk ve tiyatrocu arkadaşlarımın kurduğu o dergiden belki DM göndererek yardımları dokunabilirdi.
Arkadaşım Alpaslan ile ilerleyen süreçte bu konuda konuştuğumuzda kadının hiç bir şey yapmadığını sadece istediğini söylemişti. Bu durum komikti çünkü bu konuda yıllardır istekliydi ama yıllarca hiç bir şey yapmamıştı! Bir blog okuyayım, bir YouTube kanalı izleyeyim, olmadı bir tiyatro oyunu yazayım vs. Hiç bir şey! 💨
Kimse Sana Yardım Etmeye Gelmeyecek!
Indiana Jones Kristal Kafası Krallığı filminin sonlarına doğru kırbacı adamın tutması için fırlattıktan sonra adam tutuyordu ama, sadece tutuyordu. Indiana Jones şu sözleri söylemişti:
“Bacaklarını kullanmazsan seni çekemem!”
Bu söz beni hep etkilemiştir. Tüm bunlar birer yolculuk. Sen yola girmeden yol hakkında bilgi edinemezsin. Bu yüzden şu sözü de ayrı seviyorum:
“Kervan yolda düzülür.”
Siz sanıyor musunuz ki ben doğuştan girişimci olmak istiyordum. Hayır! Ben çocuk doktoru olmak istiyordum fakat onu bile kendi istediğim değil insanların bana söyledikleri içindi. Sonra kendim isteyerek biliminsanı, mucit, astronot, arkeolog … elektrik elektronik mühendisi, yazılımcı ve en sonunda girişimci olmaya karar verdim. Bu bir süreç!
Hayatımın ilk 17 yılında girişimcilik kelimesinden bihaberdim. Her şey yolda öğreniliyor. Hemen düşünce deneyi yapalım.
Oyuncu olmak istiyorum diyelim. Ne yaparım? Girişimci gibi düşünürüm. Hemen Google’ye ve YouTube’ye yazar tüketebildiğim her türlü şeyi tüketirdim. Notlar çıkartırdım. Kitapçılara gider bu konularla ilgili her şeyi alır okurdum. Yerel tiyatrolara gider başvuru yapardım. Beni almadıklarında ise nedenlerini öğrenmeden oradan gitmezdim. Gerekirse kapılarında yatardım. Baktım kimse bana tiyatroda rol vermiyor o zaman kendi tiyatromu kurardım. Bu yüzden tekrar Google’ye “tiyatro nasıl kurulur?” gibi aramalar yaparak başlardım. Para mı lazım? O zaman Kickstarter gibi fon sitelerine projemi paylaşır bağış toplardım. Baktım o da mı gelmiyor? Skeçler çeker YouTube, Instagram ve TikTok’ta paylaşırdım. Hepsini internet siteme çeker ve oradan bilet satardım. Bilet parasından tiyatro merkezi vb salon kiralardım. Baktım o da mı olmuyor? Halka açık alanda tiyatro yapılacak ve herhangi bir belge gerektirmeyen yerleri tespit eder gerekirse izin alır o gün orada bilet alanları öne geçirmek suretiyle herkese tiyatro yapardım. Sahnenin önüne “yatırımcı arıyoruz” diye pankart asardım. İlla ki birileri tiyatro oyununu sosyal medya hesaplarında paylaşırken onu da görüp paylaşırdı. O kadar iyi oynardım ki, benim yatırımcıyı değil, yatırımcının bana gelmesini sağlardım.
Yani gördüğünüz gibi. Durdurulamazım! Siz de öyle olun! İki adımda havlu atacaksanız bu iş olmaz! Suyunu çıkartmalısınız. Kusana kadar çalışmalısınız/diretmelisiniz.
Angry Birds’in Hikayesi
Rovio 51 tane oyun yapmış bir oyun stüdyosuydu. Fakat giderleri ödeyecek güçleri kalmamışyı. Çünkü oyunlar tutmamış, yeteri kadar para kazanamamışlardı. Artık şirket batmak üzereydi ve son oyunu yapıp son kez şanslarını deneyeceklerdi. O dönem domuz gribi ve kuş gribi yaygındı. Onlar da kuşlarla domuzların birbirine olan düşmanlığını konu alan bir oyun yaptılar. Sapanla kuş fırlatarak domuz vuruyordunuz. Sonrası malum. Çizgi filminden oyuncaklarına kadar çıktı.
Kimse onlara yardım etmedi. Onlar kendi kendilerine yardım etti!
Allah Size SMS Göndermez!
Rüyanıza aksakallı dede girmez veya Allah sizinle “şunu şöyle yapmalısın bunu böyle yapmalısın” diye konuşmaz. Ama işaret gönderir!
Bu duruma ister Allah deyin, ister evren, ister enerji, ister ders almak, ister eşref saati, ister rezonans kanunu, ister sır… Hemen hemen hepsi aynı kapıya çıkıyor.
Allah sana kötü duygularla yön gösteriyor! Direkt kısa mesaj ile yazamayacağı için kaderin cilvesi yoluyla yön gösteriyor. Misal yaptığın iş, seni boğuyorsa - sıkıyorsa demek ki bir şeyleri değiştirmenin vakti gelmiş demektir.
Bu konuyu en iyi İnanç Ayar’ın Bir Yaşam Felsefesi Olarak Girişimcilik podcastinin 1. bölümüyle çok iyi anlayabilirsiniz. Ona da buradan sevgilerimi göndermek istiyorum. ❤
Başıma talihsiz olaylar gelince artık hoşuma gidiyor. Çünkü:
“Yağmurdan sonra gökkuşağı çıkar.”
— Uğur KILCI
Demek ki başıma güzel şeylerin gelmesi yakındır düşüncesini benimsiyorum.
Başınıza kötü şeyler geldiğinde hemen kendime şunları soruyorum:
Neden oldu?
Ne tetikledi?
Neden böyle hissediyorum?
Olmasaydı nasıl hissederdim?
Gibi soruları siz de kendinize sorun. Aslında burada yaptığımız şey esasında öz farkındalık çalışması. Ve bu şekilde de aslında çözümü yine dışarıdan değil içeriden buluyoruz.
Öz Farkındalık Nedir?
Wikipedia’ya göre “Öz farkındalık, iç gözlem yapabilme yeteneği ve kendini çevre ile diğer bireylerden ayırıp bir birey olarak görebilme kabiliyetidir.”
Öz farkındalığınız yüksek olunca stresle başa çıkma, daha iyi karar verme, problem çözme becerilerinin yükselmesi, sorunları hızlı aşma kabileyeti, etkili iletişim, kendini iyi tanıma (zayıf ve güçlü yönlerini bilme), duygusal dayanıklılık ve yaşam memnuniyeti yani iç huzuru bulmanızı sağlar. Aslında hepimizin istediği şeyler.
Öz Farkındalık Yükseltme Çalışmaları
Günlük tutun. Duygularınızı, kararlarınızı hatta şükür ettiğiniz şeyleri dahi yazın.
Bilinçli eylemler yapın. Eylemleri yaparken olan şeyleri gözlemleyin. Bilinçli yürüyüş yaparken adımı her attığınızda ayağınız ile toprağın etkileşimi gibi detayları düşünün. Bilinçli yürüyüş, bilinçli yemek, bilinçli müzik…
Meditasyon yapın. Meditasyon rehberlerini dinleyin.
Güçlü ve zayıf yönlerinizi düşünün yazın.
Duygularınızı yazın. Neler öfkelendirir, neler mutlu eder.
Vücudunuzu tanıyın. Nelere alerjiniz var. Neleri az tükettiğinizde veya çok tükettiğinizde ne gibi sonuçlar çıkartır.
Değerleriniz, inançlarınız ve kırmızı çizgileriniz düşünüp notlar alın.
Aslında kendinizi gözlemlediğinizin farkında mısınız? Kendini ne kadar iyi tanırsan işini büyütecek güce o kadar kolay ulaşırsın. En basitinden bilmediğin işlere girip zarar etmezsiniz. 😉
Kendimi Nasıl Geliştiririm?
Kısaca, meraklı olun. Uzunca, meraklı olursanız soru sorarsınız. Soru sorarsanız araştırırsınız. Araştırırsanız öğrenirsiniz. Öğrenirseniz uygularsınız. Uygularsanız analiz edersiniz. Analiz ederseniz içgörü elde edersiniz. İçgörü elde ederseniz, bunu bir sonraki adımlarınız için basamak olarak kullanırsınız.
“İleriye bakarak yaşamınızdaki noktaları birleştiremezsiniz, o noktaları ancak geriye baktığınızda birleştirebilirsiniz.”
— Steve Jobs, Apple’nin Kurucu Ortağı
T Tipi İnsan Olun: Her şeyden biraz bilginiz olsun ama bir şeyden baya bilginiz olsun. Birçok şey öğrenin, bunlar gelecekte size hiç ummadığınız zamanda yardım edecektir! Hatta bol bol alanınızın dışında şeyler öğrenin.
İnsanlara Sormaktan Çekinmeyin: Kime soru sorduysam %90’ı cevap verdi. Hepsi çok nazikti. Hatta Tesla’ya bile email gönderdiğimde 15 dakikada geri döndüler. Ama bu başka içeriğin konusu.
Rol Modelleriniz Olsun: Bir kişi değil birden fazla olmalı! Bir kişi olunca kötü yanlarını fark etmeden kopyalayabiliyorsunuz. Rol model diyorum da o kişinin birebir aynısı olmak gibi bir saçmalığa bürünmenizden bahsetmiyorum!
Tam bu noktada insanlara biraz kızıyorum. Kötü özelliklerini neden alıyorsunuz? Manyak mısınız? Neden iyi özelliklerini almıyorsunuz? Mesela adam ailesine kötü davranıyordur. O zaman ben de kötü davranmalıyım derseniz.. Tü! Yazık kafanıza, derim. 🤦♂️
Odaklanacağınız Alanları Belirleyin: T tipi insandaki baya bilginizin olduğu kısım burası işte. Kendimden örnek vereyim. Yazılım biliyorum, tasarımın okulunu okudum diplomalı bir tasarımcıyım ama bunları yapmıyorum. Yapabiliyor olmak yapmanı gerektirmez. Odaklandığım konu internet girişimlerinden SaaS’lardır. Kişisel websitemde hakkımda temel bilgileri edinebilirsiniz. Her şey olmaya çalışmayın, çok şey bilin ama bir şeyde iyi olmaya çalışın!
Her Gün Kitap Oku: Bilgeliğe ulaşmanın anahtardır.
Yeteneklerinizi Geliştirin: Kurslara katılın, eğitimler alın, özel öğretmenlerle çalışın vb.
Yapılacaklar Listesi Oluşturun: Günlük, haftalık, aylık, yıllık ve ömürlük listeleriniz olsun.
Hobileriniz Olsun: Herkes o alanda uğraşıyor. Siz alanın dışındaki bir şeyi bulup oraya getirince “yenilik” oluyor. Hobilerin ise kafa dağıtmalık olarak seç. Stresi dengelersin. Mesela kendi hobilerimden biri çivi yazısı öğrenmektir. 😂 Yıl olmuş 2025 adam çivi yazısı öğreniyor, sözü hoşuma gidiyor. 😄
Yabancı Dil Öğrenin: Bu zaten Allah’ın emri. :)
Zaman Yönetimi ve Enerji Yönetimini Öğrenip Uygulayın: Diğer yönetimleri de öğrenebilirsiniz.
Konfor Alanında Çık: Bilhassa dönem dönem çıkın. Üç ayda bir gibi. Mesela biz üniversitedeyken arada bir yandaki tepeye çıkardık. Dışarıdan çok kolay görünüyor ama hiç kolay değil. Hatırlıyorum bir gün şöyle demiştim: “Konfor alanımı özledim 😂”
Hedefiniz Doğrultusundaki Kişilerle Takılın: Çevrenizdeki 5 kişinin ortalamasıysanız... Çevrenizde kötü karakterli insanlar varsa siz de ister istemez onlara dönüşürsünüz.
Hatta anadolu irfanları şöyle bir taktik söyler:
“5 arkadaş 1 yıl boyunca çalışıp ve kazançlarınızı birleştirip 1 ev alın. 2. yıl o evi kiralayın ve 5 arkadaş yine 1 yıl boyunca çalışıp evin kirasıyla birlikte 1 ev daha alın. Bunu 5 sene yapın. 5 yıl sonunda 5’inizin de evi olur.”
Kendini Zorla: Hayatımın en zorlandığım dönemlerinden biri Milli Eğitim Bakanlığı’nın ve Unicef’in müşterimiz olduğu dönemdi. Biz sistemi yaptıktan 5 ay sonra sistemin aslında başka şekilde çalışması gerektiğini söylediler. Birçok çözüm aradım ama bulamadım. Sonunda yeni bir teknoloji geliştirmek zorunda kaldım. MEB ise aşırı şaşırmıştı çünkü önceden çalıştıkları firmalar 10-15 GB ile teslim ederken biz sadece 1 GB ile teslim etmiştik. Bizi tebrik ettiler. 🙂
Bu yüzden diyorum size. Gerekirse yeni teknoloji icat edin! Ayrıca süreç sonrasında çevrenizden feedback alın. Misal zaman zaman irtibatta olduğum insanlardan feedback alırım. Siz de bana anonim feedback gönderebilirsiniz. :)
Mentör Bulun: Mentör yani akıl hocası ile çalışın. O alanda çok deneyimi olan birinden mentörlük alın. Ben çok eskiden 2 haftalık mentörlük almıştım. Sonra 90 bin email gönderip hiç sonuç alamayınca projeyi kapatmak istedim. Tekrar mentörümle konuşmadım. Bence aptallık ettim. Konuşmaya devam etmeliydim. Çünkü şu an o kişinin milyon dolarlık girişimi var. Ne knowhowlar edinirdim kim bilir. 🤷♂️ Neyse sağlık olsun. Sağlık demişken.
Sağlıklı Olun: Spor yapın dengeli beslenin. Hala bu konuda öğreniyorum lakin her gün öğrendikçe şaşırdığımı itiraf etmeliyim. Mesela magnezyum alınca beyin fonksiyonlarının geliştiğini ve daha az streslenip daha iyi odaklandığımızı öğrendim. B12, Omega 3, D vitamini ve diğerleri için ilginç detaylar öğreniyorum.
💕 Yazı Önerisi: Başarılı İnsanların Biyolojik Ortak Özellikleri
Becerilerinizi Mükemmelleştirin: Bir arkadaşım vardı. Lisede HTML öğrendiği için bu alanda çok iyi olduğunu düşünüyordu. Birkaç soru sorduğumda afalladı. Sırf bir şeyi biliyorsunuz diye o şeyin prosu olmazsınız! Becerilerinizi geliştirmeye devam etmelisiniz!
Şevk Emicilerden Uzak Durun!: Bu çok önemli bir konu. Şevkinizi, vibeınızı, motivasyonunuzu emen kötü niyetli negatif kişilerden uzak durun! Bunlar yengeç mantalitesine sahipler. Sizi yukarıya değil, aşağıya çekerler.
Sözlerinizi Tutun ve Ertelemekten Vazgeçin: İlerlemek istiyorsan bir şeyleri tamamlamanız gereklidir. Seviye atlamak için XP’ye ihtiyacınız var. ✨
Acil Durum Planları Oluşturun: Bugün batarsam, sakatlanırsam, iflas edersem… Ne olur? Her zaman cebinizde planınız olsun. Yoksa kendinizi geliştirecek hiç bir fırsatı yakalayamayabilirsiniz. Odağınız ilerlemek, odağınız yerinizde saymak değil!
Network Edinin: Aylar önce girişimci bir arkadaşımla konuştuğumda (ki kendisi her yazımı okuyor sağ olsun) her şeyin tek çözümün “kitle” olduğunu konuşmuştuk. Kitle, topluluk, insanlar… Tüm kapıları açabiliyorlar.
Kurucu Notları’nın olmasının sebeplerinden biri de networktür. Röportajlar yaparak network edinmeyi planlıyorum. Bir süredir girişimcilere ulaşmaya çalışıyordum. Biliyor musunuz, bir kişiye ulaştım! 🥳 Yakında Türkiye’de parmakla gösterilen bir girişimciyle Y Combinator’ın etkinliğine/eğitimlerine girmiş bir girişimciyle röportaj yapacağım. Yani her şey olması gerektiği gibi ilerliyor. 🤗
Temelde Merakınızın Peşinden Gidin: Soru sorun, deneyin, analiz edin ve tekrar…
Bir Şey Daha Var!
İlacı yeterli dozda düzenli tüketirseniz iyileşirsiniz. Fazla olursa, sorun. Düzensiz olursa, yine sorun. İyileşmenin tek yolu “düzenli olarak yeterli dozda” ilaç almaktır! (Burada metafor yapıyorum gerçekten ilaç kullanmanızdan bahsetmiyorum!)
Yani manyak gibi dozu aşmayın. Uyumalısınız, sporunuzu yapmalısınız, iyi beslenmelisiniz. Siz insansınız. Ve her şeyi bir kere yapmak da yeterli değil. Bir kere dambıl kaldırmak sizi kaslı yapmaz! Düzenli yapmak zorundasınız!
Mutlu Son
Oyuncu olmak isteyen o kadına geri dönersek bugün karşıma gelse şunu söylerdim.
“Hiç bir şey vererek bir şey alamazsın.”
— Uğur KILCI
O zaman bu haftanın egzersizleri, sana yardım edilmesi gereken şeyleri yazman ve onu düşünce düzeyinde en gerçekçi ve hızlı düzeyde çözebileceğini düşünmen. Hatta bunu ekip arkadaşlarınızla yapabilirsiniz. Siz onun o sizin derdini çözmeyi deneyebilirsiniz.
Kim bilir belki milyon dolarlık fikir bulursunuz. :)
Herkese iyi haftalar, bol kazançlar dilerim! 🙋♂️