#31: Çözüm Nasıl Bulunur?
Yaşanmış sorunun yaşanmış çözümü ve bu konuyu işimizde kullanma yolları
Geçen hafta bir sebepten başka bir şehirdeki hastaneye gitmem gerekti. Yanıma her şeyi aldım. Yolculuğa başladım. Ve şehre ulaştığımda kredi kartımı almayı unuttuğumu fark ettim.
Aslında yeteri kadar param vardı ama kart, bana güvence sağlıyordu. O an yaralansam eczaneden yara bandı alamazdım. Minibüse bindim ve kafamda bu sorunu nasıl çözebileceğimi düşünmeye başladım. O an aklıma bankalardaki QR (karekod) işlemleri geldi.
Yine de bir sorun vardı. Gittiğim hastane şehirden uzaktı ve orada ATM var mıydı bilmiyordum. Bir anda minibüste bunları düşünürken, gözüm, kullandığım bankanın logosunu hastane girişindeki tabelada görmemle sorun çözüldü. 👁 Halbuki o hastaneye daha önceden bir iki defa gitmeme rağmen daha önce bunu hiç görmemiştim. Peki bu, nasıl oldu? 🤔
Öncelikle Kurucu Notları’nı 30 haftadır devam ettiriyorum. Bir kereliğine geç yayınlamaya karar verdim. Herhangi bir sorun ya da olağandışı bir şey hissedecek misiniz diye merak ettim. Fakat hissetmediniz. 😅
Halbuki hesap sormanız lazımdı. (Kurucu Notları nerede?!) 😁 Bu yapıcı baskı bizi ileriye götüren önemli konulardan biridir. Mesela siz onca geçen ay boyunca hedeflerinizi başarıyla gerçekleştirdiniz mi? 🤔 Hala mı? 🙅♂️ Neyse bu başka bir içeriğin konusu. 💁♂️
Burnunun Ucundaki Çözüm
Kurucu Notları’nın 18. bölümünde “fırsatları neden göremiyorsun?” konusunda değindiğim şey var. Maruz kalmak. Keza sorun çözümlerinde yine önceden maruz kaldığın geçmiş bilgileri mevcut sorunla elemek gerekiyor. Ki önce sorunu tespit edebilmek gerekiyor.
Yazılım bilenler defalarca bug yani hata ile karşılaşır. Debug yani hata çözme teknikleriyle bu hatalar çözülür. Bu debug işleminin en temel hali elemektir.
Örneğin 7000 satırlık kod var ve bir hata oluşuyor. 7000 içerisinden bulmak için önce hatanın nerede gerçekleştiğini iyi anlamak gerekir. Hatayı tekrarlarsın. Eğer üyelik sisteminde ise o sayfa açılır ve hata tekrarlanır. Hatayı tekrarlayarak doğru nokta tespit edilir. Aynı, bir doktorun steteskop ile dinleyerek hastalığın yerini tespit etmesi gibi. 🩺 (Öksür bakalım… Şimdi derin nefes al… Tut… Şimdi yavaşça ver…)
Diyelim ki kayıt sayfasında hata olduğunu anladın. Bir sebepten üye olunamıyor. Elemeyi yapabilmek için her işlemin çıktısına 1,2,3… gibi yazılar yazılır. Her işlemde ne tür yazılar çıktığı görülür. Bir de bakıyorsunuz ki 2 sayısının yazdırılması gereken yerde yazdırılmadığını fark ettiniz. O zaman diğerlerini eler ve sadece 2’ye odaklanırsınız.
Her odaklandığında o hatanın tekrarlanmaması için tekrar tekrar denemeler yapılır ve sonunda çözülür.
Zengin Baba Yoksul Baba’da Küçük Robert Fırsatları Görüyor
Zengin Baba Yoksul Baba kitabının yazarı Robert Kiyosaki, küçükken markette çalıştığı dönemde fırsatları görmesi için zengin babadan manevi destek alıyordu. Sonra fark etti ki çizgi romanlar satılmazsa çöpe atılıyordu.
O da çizgi romanları topladı. Arkadaşlarıyla bir iş kurdular. Giriş ücreti ile birçok çizgi romanı okuyabilecekleri bir iş modeli. Çocuklar bodrum katındaki bu okuma yerine girebilmek için 15 cent ödüyorlardı. Günümüz Netflix’i gibi. Para verilince içeriğe ulaşıyorsunuz.
Fırsat/Çözüm Nasıl Görülür?
Önce sorunu tanımlamak gerekir. Eksik veya yanlış tanımlanırsa sorun asla çözülmez! Ardından hedef tanımlanır. Bu da en gerçekçi haliyle olmalıdır. Uçuk hedefler yine sorunu çözdürmez. Mesela uçan daire yapmak yine… Zor… 🛸🐄
Şimdi elimizde A noktası ve B noktası var. Bizler hep A noktasından B noktasına gidişi düşünüyoruz. Aslında çoğunlukla B noktasından A noktasına gidilir.
Sorunu tersten çözün. Çözümü veya fırsatı yine tersten bulun. Bu yüzden zihninizde o fırsatı veya çözümü tekrarlayın. Bu sayede tüm duyularınız oraya kanalize olur. Siz bir şey yapmadığınızı düşündüğünüz zamanlarda bile bilinçaltınızda o sorun çözülmeye devam eder. Ve sonunda çözersiniz.
Yani yolda yürürken bir esnafın konuşmasındaki bir cümle bile zihninizde şimşekler çaktırabilir. Bir anda olan evreka anları böyledir.
Arşimet’in hamamdaki tastan suyun kaldırma kuvvetini bulması buna bir örnektir. Yine de bu konu böyle bırakıldığında masal gibi yani gerçekdışı hissettiriyor. Hadi bunu bilimsel konularla şahlandıralım. 🐴
Incubation Effect Nedir? (Psikoloji)
Türkçe’si “kuluçka” demektir. 1926 yılında Graham Walls tarafından yaratıcı sürecin dört etabı olarak gösterilir. Etaplardan biri bu, kuluçkadır. Hazırlık, kuluçka, aydınlanma ve doğrulamadır.
Kuluçka Etkisi, bir konuya yoğun odak sarf ettikten sonra ara verdiğinizde bile bilinçaltında çözmeye devam etmesidir. İşin iki oturuma bölünmesi (toplantı ve yarışmalar gibi) durumunda ikinci oturumda büyük performans göstermelerinin sebebi budur. 1
Zihinsel Prova Nedir? (Mental Rehearsal)
Zihinsel prova, bir beceriyi veya aktiviteyi fiziksel olarak gerçekleştirmeden zihinsel uygulama tekniğidir.
Araba kullanmasanız dahi araba kullandığınızı zihninizde canlandırırsanız, sürüş becerileriniz yükselebilir. Bu vb konular bilimsel olarak kanıtlanmış bir şeydir. 2
Marvel filmlerinden fırlama bir konu gibi hissettirdiğinin farkındayım fakat zihnimiz sizin sandığınızdan çok daha acayip özelliklere sahip. Gerçi size bu konuyu “düşünce deneyleri” ve haftalık egzersizler adı altında yaptırıyordum. 😊
Örüntü Tanıma Nedir? (Pattern Recognation)
Sürekli tekrar eden şeyleri algılamaya durumudur. Hani küçüklüğünüzde yaptığınız yaramazlık yüzünden halının desenlerine bakıp onların tekrarlanma durumlarını fark ettiğiniz anlar gibidir. 😅
Şaka bir yana bu yapay zekanın önemli noktalarından biridir. Keza veri sıkıştırma işlemlerinde de kullanılır. Mesela WinRAR gibi araçlar buna örnektir. 3 4
Kredi Kartı Sorununu Nasıl Çözdüm?
O gün kartı unuttuğum için önce afalladım. Fakat bildiğim şeylerden biri de, paniklersen kontrolü kaybedersin. Orada oturup ağlasam kontrolü kaybederdim ve her şey kaosa sürüklenirdi. Önce sakinlik. 😌
Ardından A’dan B’ye yerine B’den A’ya gittim. Bankanın özelliklerini düşünmeye başladım. Fakat bunları bilinçli yapmadığımı itiraf etmeliyim. Artık bende otomatikleşmiş.
Bankanın karekod özelliğini fark edince kısmen daha rahattım. En kötü uzun uzun yürür yine paraya ulaşabilirdim. O noktada yukarıdaki bilimsel konular devreye girdi. Ve ben pek düşünmedim. Hayaller dünyasına daldım. Çünkü minibüsteydim ve başka yapacak hiç bir şeyim yoktu.
Hayal kurarken aslında zihinsel prova yapıyordum. Ama aynı zamanda kuluçka etkisindeydim. Bankamın logosunu biliyordum ve birden örüntü tanımayla logoyu keşfettim. Örüntü logo değildi. Örüntü bir sorunun geçmiş sorunlardaki ortak noktasıydı.
Bu tarz konular defalarca kez başıma geldi. Cüzdanımı kaybetmedim ondan bahsetmiyorum. Kod yazarken bir kodu koymadığımı ya da yanlış eklediğimi yüzlerce hatta on binlerce defa karşılaştığım bir durum olduğunu söyleyebilirim. Tüm yazılımcılar da bile böyledir.
Bu bir örüntüdür. Ve bu örüntü, görüntü ile yani hatanın çözümü olan logoyu görmemle tamamlanıyor. Gerçek anlamda uğraşmıyorum. Logo var mı diye etrafta bakınmıyorum. Gündelik olağan şeylerde kendiliğinden fark ediliyor.
Küçük Robert’ın markette haftalarca çalışmasına rağmen ilk defa çizgi romanların çöpe atıldığını fark etmesi gibi.
Bunu İşimde Nasıl Kullanırım?
Sorunları veya fırsatları bu şekilde tespit edebilirsiniz.
Mesela paraya ihtiyacınız varsa para bulabileceğiniz yolları düşünürsünüz. Bakın kazanmak demiyorum. Bulmak diyorum. Yatırım almak, fon sitelerine girmek, bağış, borç, kredi… Kazanmadan bile para bulunabilir! (Yatırım tavsiyesi değildir.)
Örneğin sunum yapacaksınız ama 600 kişinin önünde! O zaman bunu zihninizde prova edin hatta yetinmeyin evde odanızda sanki orada insanlar varmış gibi prova yapın.
Bir başka örnek bizzat benden. BirAyda.com isimli Udemy alternatifi eğitim platformu yapıyorum. Ve ödeme sistemi sürekli hata çıkartıyor. Bunu çözmek için uğraşsam da sonunda yürüyüş yaparken çözümler buluyorum. 🙂
Benim dışımda bir örnek ise örüntü tanımadan gelsin. Dikkatli bakarsanız hemen hemen tüm girişimciler aynı şeyleri yaparlar. O aynı şeyleri fark edip siz de kendinizde denediğinizde o şeylerin çalıştığını anlarsınız. Yani çok fazla girişimcilik hikayeleri ve başarısızlık hikayeleri tüketmelisiniz.
Yine de başarısızlık hikayelerine az odaklanın çünkü siz de etkilenebilirsiniz. Bu sefer onların örüntülerini ister istemez tekrar edebilirsiniz. Aman dikkat!
Mutlu Son
Velhasıl kelam… Beyninizi hafife almayın. Onu öğrenin ve maksimum seviyesine çıkarmaya çalışın.
Size masal gibi gelen büyü gibi gelen aslında ileri teknolojidir/bilimdir. Elinize çakmak alıp mağara dönemine dönseydiniz size tapabilirlerdi. Ya da çok gitmeyelim 200-300 yıl önceye elinizdeki telefonla gitseydiniz muhtemelen cadı diye yakılacaktınız. 😂🧹
Siz bilmiyorsunuz diye bu şeyin gerçek olmadığı anlamına gelmez!
Bu haftanın egzersizlerini ekip arkadaşlarınızla beraber uygulayın:
Başarılı girişimcilerin hikayelerine tekrar bakın ve onların örüntülerini keşfetmeye çalışın.
Daha önce yapmadığınız bir yemeği yapıyormuş gibi zihninizde canlandırın. Birkaç defa canlandırdıktan sonra yapın. Beyler, mutfak savaş alanına dönmemesi için siz de “nasıl temiz” yapılacağını da birlikte canlandırın. 😄
Herkese iyi haftalar, bol kazançlar! 🙋♂️
Kaynakça:
Farkında olmadan yaptığımız şeylerin bir adı olduğunu öğrenmek çok garip hissettiriyor.