#20: Matematik, Algoritma, Strateji ve Girişimcilik Filmleri
Girişimcilik filmlerinde gösterilen ama tam olarak ne olduğunu fark etmediğimiz detayları günümüz şartlarına göre araştırıp inceledim.
Aşağıdaki filmleri görmüş veya duymuşsunuzdur. Fakat hiç içinde yer alan formüllere, algoritmalara, stratejilere bakarak "bunlar ne anlatıyor?" diye düşündünüz mü? Ben geçen hafta düşünmeye başladım. 😁 %12 faiz falan diyor bu terimler tam olarak olarak ne anlama geliyor? 🤷♂️ Araştırdım! 😈 Notlarımı da sizinle paylaşıyorum.
Eğer beğendiyseniz bunu like atıp X'de (Twitter'da) bu bölümün linkini ve beni etiketleyerek (@ugur2nd) paylaşabilirsiniz.
Not: Çok fazla spoiler var! ⚠ Filmleri izlemediyseniz önce izleyin sonra okuyun.
Filmler: Jobs, The Social Network, The Founder, Pad Man
Film Adı: Jobs
Çıkış Tarihi: 2013
Konu: Apple'ın kuruluşu ve Steve Jobs'ın hayatını anlatır.
Mike Markkula, Apple'ın ofisine gelir. (Steve Jobs defalarca insanları yatırım yapmaları konusunda arayarak onları bezdirmiştir.) Gerçi ofis de değil. Evin garajı.
Jobs'a Apple için 90 bin Dolar teklif eder. Wozniak hemen kabul etmeye kalkar fakat Jobs aşağıdaki teklifi sunar:
"90 bin dolarlık yatırımı yaparız. 300 bin dolarlık bir değer tespitiyle ama senden net geliri pozitife çıkardığımızda geri ödenmek üzere %12 faizle 250 bin dolarlık nakit kredi vermeni istiyorum."
Bu, iyi bir tekliftir. Gelin inceleyelim.
90 bin doları kabul ediyor ama şartları var.
Şirketin değerini 300 bin dolar olmasını istiyor.
"Net değeri pozitife çıkardığımızda" cümlesi demek, "şirket kâr etmeye başladığında" demektir!
%12 faizli 250 bin dolar nakit kredi demek.
Toplamda 90 bin dolar + 250 bin dolar nakit para demek.
Yani anlaşma aslında 90 bin dolarlık bir yatırım değil. Aslında kuruluşta 340 bin dolar para ile başlamış demek! Bu baya iyi! Ne zaman geri ödenecek? Şirket kâr edince. Belki 2 yıl sonra kâr edecek ama edecek. 2 yıl kafan rahat demek. Kâr edince zaten kafan rahat olur o başka bir konu. 🙂
Neden %12 faizle? Çünkü yatırımcıya geri ödemeyi kallavi yapmalı ki, yatırımcı ikna olsun. Aksi halde yatırımcı para kazanmıyor aksine borç vermiş gibi oluyor. Bu da yatırımcıyı para vermeye ikna etmez.
Geri öderken %12 faizle ödemesi 250.000x1,12=280.000 dolar eder. Yatırımcı bundan 20 bin dolar kazançlı çıkar. Yıl 1977 olduğunu unutmayın!
Yapay zekadan bunu hesaplattığımda:
90.000 dolar (1977) ≈ 420.000 dolar (2025)
250.000 dolar (1977) ≈ 1.167.000 dolar (2025)
300.000 dolar (1977) ≈ 1.400.000 dolar (2025)
Film Adı: The Social Network
Çıkış Tarihi: 2010
Konu: Facebook'un kuruluşu ve Mark Zuckerberg'in hayatını anlatır.
Açık konuşayım ve hiç şaka yapmıyorum, bu filmi 178 defa izledim. Müziklerini bile Spotify'dan açıp ara sıra dinlerim.
Filmin başında Mark aslında blogunda #buildinpublic yapıyor. Yani bir şeyi geliştirirken herkese açık olarak geliştiriyor. Tüm süreçleriyle. Bu da her zaman ilgi çeken bir şeydir. Daha ürün bile ortada yokken müşteri kitlesi oluşturur. Belli ki Mark'ın bu davranışıyla zaten müşteri kitlesi hazırdı.
Aslında bu sahnede Mark'ın üretken biri olduğunu görüyoruz. Pieter Levels ve Marc Lou'da bunu kullanmuştı. Sürekli ürettiler. İrili ufaklı. (bkz: 12 ayda 12 startup) Yani bir ürüne odaklan tek ürünü yap gibi bir laf, eksik bir laftır. Ürün başarıya ulaşınca ona odaklanmak iyi olabilir ama ortada fol yok yumurta yok döneminde bu sıkıntılı olabilir. Facebook, Pieter ve Marc bunun kanıtı.
Matematik formülüne geçecek olursak. Filmde pencerede yazan algoritmaya, "Elo Puan Sistemi" denir. Şimdi algoritmada bir sorun var. Filmde 1400 diye telafuz ediyor. İngilizcesinde "Fourteen Hundered" diyor ama pencerede "/400" yazıyor. Yapay zeka ise pencereyi aşağıdaki gibi yazıyor. İnternette araştırınca da 400 olarak yazıyorlar. İngilizcemin yetmediği bir durum.
Ea = 1 / (1 + 10^((Rb - Ra)/400))
Eb = 1 / (1 + 10^((Ra - Rb)/400))
Algoritmanın/formülün olayı beklentiyi hesaplamaktır. Ama filmde beklenti yerine kazanma olasılığını hesaplar. Aşağıda PHP kodunda yazımını görebilirsin.
Mantık şu, her kıza veritabanında beklenti/kazanma puanı verir. Ona ait bir sütun bulunur. Bu değer ikinci kızı seçtiğinde yeni açılan sayfada gelen yeni kızı, bir önceki sayfadaki kızın puanına yakındaki puanda bir kızı gösterir. Tabii her seçimde puanlar güncellenir ve yeni kız gösterilir.
function eloBeklenti($ra, $rb) {
$ea = 1 / (1 + pow(10, ($rb - $ra) / 400));
$eb = 1 / (1 + pow(10, ($ra - $rb) / 400));
return ['Ea' => $ea, 'Eb' => $eb];
}
// Örnek kullanım:
$ra = 1400;
$rb = 1500;
$sonuc = eloBeklenti($ra, $rb);
echo "A'nın kazanma beklentisi: " . $sonuc['Ea'] . "\n";
echo "B'nin kazanma beklentisi: " . $sonuc['Eb'] . "\n";
22000 tıklanmasının sebebi şans değil! Bunu programlama bilen biri olarak söylüyorum. İsterseniz, sayıları abartılı gösterebilirsiniz. Hile hurda ile değil. Hepsi legal. Gelin anlatayım. Filmde defalarca 22 bine vurgu yapsalarda aslında sadece 450 kişi siteye girmiştir. Kaynağı kaynakçaya koydum.
Peki 450 kişi nasıl 22 bin tıklama yapar ki? 450 olmaz mı? Mark burada anlık işlem yerine her tıklamada sayfayı tekrar yükletiyor. Yüklenirkende resimler dahil her şey yükleniyor. Resimleri dışarıda tutmak yerine site içinde tutuyor. 450 kişi defalarca sonsuz yeni seçimde siteyi tekrar tekrar yüklüyor. Bu da bileşik faizle zaman içinde üniversite ağını çökertiyor.
Bu arada bizim de bir startupımız var ve son 7 gün toplam 93 kişi siteye girdi ama oluşturduğu etkişelim 1900'dü. 93'te 1900! Bu iyi! 😏 Öte yandan kendimi Mark'la kıyaslarsam... Benim de bir davam var. Ve kazandım. 🥳 Artık multi başarılı olmak için tüm totemlere sahibim. 😂
2012 yılında Facebook halka açıldı ve 104 milyar dolar değerindeydi, bu işlemde 16 milyar dolar kazandılar. Eduardo Saverin'e %0.3'lük bir hisse verildiği söyleniyordu. (Sonradan değiştiği söyleniyor.) Yani o hisse elinde olsaydı. 2012'de 104 milyarın %0.3'ü 312 milyon dolar eder. 16 milyarı, 48 milyon dolar eder. Bugün elinde olsaydı, bugün 1.27 trilyon dolar yani %0.3'ü 3.81 milyar dolar eder. Püff... %0.3, çok da az değil gibi. 😂
Not: Kadınlardan izin almadan böyle bir şeyin kullanılmasını uygun bulmuyorum.
Film Adı: The Founder
Çıkış Tarihi: 2016
Konu: McDonald's'ın kuruluşu ve Ray Kroc'un hayatını anlatır.
Filmi incelediğimizde geçen hafta size anlattığım şeyleri birebir yaptıklarını görebilirsiniz. (#19: Başarılı Girişimler İlk Ayda Neler Yaptı?)
McDonald's'ı McDonald's yapan o büyüme stratejisi:
"Şube sahibi beğendiği arsayı bulur. En az 20 yıllığına kiralar. İnşaat kredisi çeker. Binayı dikip, işe başlar."
Bu iyi bir strateji neden? Çünkü marka parayı vermiyor, parayı şube sahibi veriyor. Franchising.
Sadece markasın diye ciddi giderlerin hepsini üstünden alıyor. Bu noktada Türkiye'deki inşaat kredisi alma konusunu araştırmaya başladım.
Konutun inşaat sürecine göre kredi verildiğini gördüm. Sıfırsa yani hiç bir şey başlanmamışsa ve üstüne bir şeyler yapıldıysa, projenin kalanına bakarak %50 ila %60 oranında kredi verildiğini gördüm. Arsanın değeri 1M TL varsa 600 bin TL kredi alınabiliyor. Tabii ki yatırım tavsiyesi değildir. 🙂
"Arsayı işleten seçer. %1.4 kâr getiren 15¢'lik hamburgerden oluşan bir imparatorluk kuramazsın. Aksine köftenin pişeceği mülkü satın alarak kurabilirsin. Yapman gereken bir sürü arsa satın almak ve yapacağın anlaşmanın maddeleri arasına, kişilerin arsayı sadece senden kiralamaları şartı koyman. Bunun sana 2 getirisi olur. Düzenli önden gelir kaynağı olur. İlk kazma vurulmadan önden sağlam ödeme alırsın. 2. Artan sermayenle büyürsün. Bunun sonucunda daha fazla toprak edinir, böylece daha da büyüyebilirsin."
Tertemiz bir basitlik. Cillop gibi. 👌 Tam bu noktada kafam karışmıştı. 💫🤔
Arsanın marka mı yoksa şube sahibi mi alıyordu? Şube sahibi aldığında, arsayı markaya mı devrediyordum? Arsayı inşaat kredisi çekerek alıp sonra kira ödeyerek arsayı markaya mı devrediyordu? Bu muydu? Buysa inanılmaz bir şey. Hemen kolları sıvayıp araştırmaya başladım.
En çok kazandıran 100 franchise diyebilir miyiz? Marka için evet. 😂 İşin komik tarafı yanlış anlamışım. Fakat kısmen doğru anladığım başka bir film var. Onu da altta anlatıyorum. Aslında marka ilk etapta gayrimenkule sahip olmuyordu fakat sonra ucuz kelepir fiyatına yerleri satın alarak kira koymaya başlıyordu. İşte böyle vurgun yapıyorlardı.
Bunlar çok farklı kafalar. 🤯 Öğrenmek gerek. 🤔 O zaman fırsatları görmeye başlıyoruz.
Film Adı: Pad Man
Çıkış Tarihi: 2018
Konu: Hindistan'da üretilen hijyenik pedinin başarı hikayesini ve düşük maliyetli hijyenik pedinin de mucidi olan Arunachalam Muruganantham'ın (Lakshmi) hikayesini anlatır.
Müthiş bir filmdir ve müzikleri de ayrı güzeldir. Günlerce aynı müzikleri dinlediğimi hatırlıyorum. Bu filmde bir girişimin yaşayabileceği tüm evreleri görürsünüz. Fikrin keşfinden talebin teyitlenmesine, satıştan büyümeye kadar tüm noktaları görürsünüz. Eleştirileri de görürsünüz.
10X Kuralı kitabının yazarı Grant Cardone bunu der:
"Korkular ve eleştiriler sizin doğru yolda gittiğinizi gösteren işaretlerdir. Birileri bu işin yanlış olduğunu söyleyerek sizi caydırmaya çalışabilir. Yılmayın, devam edin. Sonunda onların haksız olduğunu anlayacaksınız."
Tarzında konuşur. Direkt böyle demiyor da... Ben... Okuyup kısacık bir özet geçtim. 😄
Tabii bunun söylemesi kolaydır. Ödemeniz gereken bedelleri film, sert gerçeklikle yüzünüze bir tokat gibi vurur.
Bizim ülkemizde bile ped denilince erkeklerin ve ilginçtir ki kadınların da yüzü kızarır. 😳 Bunu ilk kez üniversitedeyken keşfetmiştim. 🤔 İnsanların bu kadar takıldıklarının farkında değildim. Adam ise filmde bunları evlendikten sonra keşfediyor.
Üniversitedeyken kadın istihdamını arttırmak için sosyal girişim kurmak istemiştim. Sistemi kurup bir kadın arkadaşıma devredip ortadan çıkmak istemiştim. O dönem bir erkek olarak benim yapmam doğru olmazdı diye düşünmüştüm. Bu dönem ise fark etmez gibi düşünürdüm. Güvendiğim ve bu işin altından kalkacağını düşündüğüm kadın arkadaşıma bunu dediğimde yüzü kızardı ve bana bunu dedi:
"Ben kadın değilim kızım." 🤦♂️ Hay Allah dedim yarabbi! “Ben bunu kast etmiyorum ve takılmıyorum ama sen neden takılıyorsun ki?” dedim. Halbuki 18 yaşından küçük olunca oğlan ya da kız, büyük olunca kadın ya da erkek denir yani konu bekaretle alakalı değildir. Ama işte takıldı ve konuyu hemen kapatıp oradan uzaklaştı. Bir daha bu konuyu konuşmadık. O zaman, böyle terimlere çok takıldıklarını keşfettim. Haliyle proje başlamadan bitti. 🤷♂️ Kadın girişimciliğini arttırma hayalim suya düşmüştü.
Ayrıca o dönem kadın kelimesini de kullanamaz olmuştum, çünkü utanıyorlarmış. Nereden bileyim. 🤷♂️ Yaşadık gördük. 😅 Zaman içinde çözüm geliştirmek zorunda kaldım, "hanımefendi" demek. 😂 Bana göre utanılacak bir durum yok ama onlar utanınca ben de utanıyorum haliyle, garip bir durum oluyor. Kasmayın bu kadar ya, rahat olun. 😅 Tabii ben de o dönem böyle bir şeyle karşılaşınca, çabuk pes ettim. O ayrı bir konu, acemiydim. 🤷♂️ Şu anki aklım olsaydı o dönem ki kadın yazılımcılarla, derneklerle ve gruplarla iletişime geçerdim.
Film ve hikayede böyle sert önyargıları barındırıyor. Öyle filmden izleyip gaza gelmenin yeterli olmadığını göreceksiniz. Her ne olursa olsun disiplin. Bunun için kendinizi adamanız gerek! 🔥 Çalışıyor gibi yapmamalısınız! ❌ Cidden çalışmalısınız! Çalışıyorum dediğiniz her saniyenin suyunu çıkartarak hakkını vermelisin! Bunun tek yolu var o da disiplin! 🔥💪
Tabii katı disiplin demiyorum! Yanlış anlaşılmasın. Eğlenme zamanında eğlen ama çalışma zamanında çalış. Bu kadar. 😄 Huh! 💨 Tamam sakinim. 😂 Şimdi filmdeki stratejileri açıklamaya geçelim.
Her şeyden önce inançların ne kadar güçlü olduğunu görüyorsunuz. İşte tam da bu! Girişimi inançlar üzerine kurmalısınız! Mesela Elon Musk'ın inancı ne? Mars'ı dünyalaştırmak! Yeşil ve mavi bir Mars hayal ediyor. Onun adına çalışanlar bu vizyonla çalışıyor. Elon Musk için değil, insanlığın soyunu kurtarmak için çalışıyorlar! İnanç çok güçlüdür. Çok ama çok güçlüdür! Kıtaları yerinden oynatabilecek kadar güçlüdür! 🌍
Büyümek için paraya ihtiyaç vardı. Peki parayı nasıl buldular? Tabii ki kadınlardan…
"Bankalar Savitri gibi kadınlara makineni satın almaları için kredi verir. Sonraki makineni yapmak için paranı alırsın. Kadınlar pedleri satar ve kazançlarıyla bankaya taksitleri öder. Kredi ödenince makine onların olur. Makine yapıp kadınlara vermeye devam edersin. Kadınlar ped yapıp krediyi öder fabrikalarını çalıştırıp hayatlarını kazanır."
Yine iyi bir strateji çünkü maddi yükü girişimcinin omuzlarından alır. Büyümeyi sağlayan dinamiği de oluşturur. Zaten patentleri bile olan, işleyen bir sistemi kanıtlamışlardır. İnançla yine yeni zorlukları aşabilmişlerdir. Aşabilirler. Unutmayın! KITALAR!
Mutlu Son
Evet. Bu bölümde 4 filmde geçen bazı matematiksel, algoritmik ve stratejik konulara değindim. Bu bölüm gerçekten akıllı insanların nasıl akıllı olduklarını anlatan bir bölümdü. Ebültenin büyümesi için bu bölümü sosyal medya hesaplarınızda paylaşır mısınız? Teşekkür ederim. 💖
Bu hafta çalışma arkadaşlarınız veya çevrenizde kimi bulursanız (eşiniz dahil) onunla bu filmleri izleyip üzerine konuşun. Onları Türkiye'de yapsanız nasıl yapabilirdiniz diye beyin fırtınası yapın. Gerekirse kanunları araştırın, bilgi birikiminizi zenginleştirin.
Sonuçta sadece hayal ederek düşünce deneyi yapıyorsunuz. Kim bilir belki milyon dolarlık bir girişim fikri bulabilirsiniz. 😏
İyi haftalar, bol kazançlar dilerim. 🙋♂️