#28: Psikoloji, Felsefe ve Adanmışlık
Kendini adamanın felsefesi ve psikolojisi üzerine; tarihten enstantaneler ve figürlerden alıntılarla şekillenen bir düşünce seli.
Marcus Aurelius her sabah şafakla kalkar güneşin doğuşunu izlerdi. Subayın biri sordu, "neden her sabah güneşin doğuşunu izliyorsunuz?". Cevap basit ama bir o kadar da keskindi.
Güneş, görevini nasıl aksatmadan yapıyorsa; ben de öyle yapmalıyım. Son nefesime kadar.
— Marcus Aurelius
Not: Bu yazı tamamen kişisel gelişim, motivasyon ve felsefe üzerine kaleme alınmıştır. İçerikte herhangi bir si-y4-si, di-ni veya toplu-msal gruba yönelik eleştiri, nefret söylemi ya da tahrik unsuru bulunmamaktadır. Amacım sadece bireysel adanmışlık ve başarı üzerine düşüncelerimi paylaşmaktır. Yazıda geçen alıntılar ve örnekler, sadece fikir vermek amacıyla kullanılmıştır.
Dipnot: Yazıda yer alan bazı kelimeler, SEO optimizasyonu ve yanlış hedef kitleye ulaşmamak için bilinçli olarak sansürlenmiştir.
Uzun zamandır başarılı veya güçlü insanları inceliyorum. Bu konuları düşünüyorum. Bu konuları özümsemeye ve onları içselleştirmeye çalışıyorum. Öğrenme yolculuğum henüz bitmedi. Bitmeyecek de. Nöroplastisite diye bir şey var.
Onlar bu güce nasıl ulaştılar? Hepsinin ortak desenleri var. Bunun en belirgini ise bariz bir şekilde adanmışlıktır.
Adanmışlık, bir şeye doğru önemseyerek kararlılıkla ilerlemektir. İngilizce’de “self-consecration” demek. Bu kelimenin tanımının içinde "kutsallaştırma" yer alır.
O zaman zincirleme araştırmamızdaki ikinci durak kutsallaştırmaktır.
Kutsallık, saygı duyulan ve dokunulamayan şeylere verilen ifadedir. Fiziksel dokunuş değil. Kelimelerin ardında.
Saygı ise değer vermekle ilgilidir. Özünde ödül beklentisi oluşturur. Yani bazı insanlara saygı duymak onların toplum içindeki çıkarlarını koruyacak bilgiyi oluşturur.
Önemli konularda yapılan saygısızlık, sizi toplum tarafından aforoz edilmesiyle sonlanabilir. Aforoz edilmemek için kurallara uyarsınız.
Kural ise bir şeylere yön veren ilkeler bütünüdür. O şeyler, genellikle o şeyin sonuç vermesi için yapılan şeylerdir.
Tohumu eker, düzenli su verirseniz, fidan olur.
Başarı için kendini hedefine doğru adamalısınız. Adamakta zorlanıyorsanız demek ki onu gerçekten istemiyorsunuz. Hala geriye dönüp gemine atlayıp gidebileceğinizin hissi yer alır. Buna zorunda değilsiniz demektir. O içten yanmalı zorunluluk sizi ileriye götürür.
Gemileri Yakın! 🔥
Gemilerinizi yakın. Konfor alanınızdan çıkın. Korkmanıza gerek yok. İlerisini yine aydınlatacak meşale yapabilecek bilgi birikimine sahipsiniz.
Adanmışlık konusunda düşüncelerime devam ediyorum.
Kendini Adamak: Uğur, Kendini Nasıl Adıyor?
İnsanlardan izole bir yerde, Instagram gibi sosyal platformların uzağında. Belki de onları engelleyerek. Bir süre hedefi gerçekleştirmek için çalışmak.
Konfor alanını bir süre terk etmekten bahsediyorum. Bir süre acı çekmenin yararlı olduğunu düşünüyorum. Belki de acı, doğru kelime değildir. O kelimeye buluncaya kadar acı diyeceğim.
Ayrıca bu belli bir sürenin de tanımlanması lazım. Deadline olması şarttır. Aksi, bitmeyen bir geliştirme sürecinde hapsolmaktır. Mükemmelliyetçilik.
Adanmışlık özünde geçici bir ritüeldir. Ritüeller insan için iyidir.
Sabah kalktığımda tuvalete gider sonra elimi yıkar, yüzümü yıkar ve en sonunda dişimi fırçalarım. Sekmez. Bu şekilde devam eder.
Aynı özveriyi işim içinde de yapardım. Hatta yoğun odaklanma süreçlerimde odamın kapıma şu notu yapıştırırım.
Biriyle konuştuğumda odağım başka yere kayar. Hedefim bulanıklaşır. Tembelliğin cazibesine kapılırım. Konfor alanımı özlerim.
Pürdikkat modum çoğunlukla ya sessizliktir ya da sadece tek bir şarkıyı loopa alarak gerçekleşir. Avına yaklaşan bir şahin gibi odaklanırım.
Bu satırları yazarken aklımda şu kelimeler canlanmaya başladı:
Sebat, istemek, öz, vermek, almak, disiplin, kutsal sorumluluk, yoğunluk, entropi, evrim, adaptasyon, yol, özveri, bileşik faiz, altın, para, sistem, mekanizma, algoritma, anlam, kural, özgürlük, stoa, asi, yenilik, doğuş, ahlak, kültür, alışkanlık.
Adanmışlık Zorunluluk Değildir!
Zorunda olduğun için yapmak değildir. Dışarıdan gelen motivasyonla çalışmaz. Adanmışlık, içsel motivasyondur.
Bunu yaparsan seni çok seveceğiz değildir. Bunu yapıyorum çünkü buna inanıyorum. Bunu yapıyorum çünkü yapmak istiyorum.
İçinizi dolduran enerjiyi harekete dökmektir. Süreçten keyif almak ve sonuca şükretmektir. Daha iyi bir sen/ben/biz olabilmektir.
Küçük sayıların önemsiz olduğunu düşünenler, kaos teorisinin meşhur kelebek etkisiyle tokat yer. 1, 2, 3 gibi belirgin sayılar olmadan da 0,000000123 gibi görünmez bir fark, sistemi tamamen saptırabilir. Görmezsiniz. Anlamazsınız. Ama zamanla yoğunlaşıp büyük resmi değiştirir.
Kendimi Adadığımda Aldığım Sonuçlar
42 gündür her gün 10 bin adım atmaya çalıştım. Canım istemediği zamanlar da kendime hep şunu dedim, "sağlık için!". Toplam 5 kilo verdim ve doktora gittiğimde doktorum sonuçlarımı iyi buldu. Sağlıklıyım!
Tüm odağımı NotionPlus.dev'i geliştirmek için topladığımda sonunda 7300'den fazla üyesi olan ayda 100$ civarında para kazandıran bir şeye dönüştürdüm.
Yaklaşık 2 milyon izlenmeye ulaşan, ayda 50 bin izlenen ve geçen gün 17 bin aboneye ulaşan YouTube kanalım bunu 10 yıllık emeğiyle başardı. Bana bolca network kazandırdı.
Düşüncelere Devam
Nietzsche’nin “üst insan”ı (Übermensch) insanın en yüksek varoluşsal durumdur. Bu durum kişinin kendi içinde olur biter.
Bu hayatta ne yapmak istiyorsun? Ömrümü neye adamalıyım? Kendim bulmalıyım çünkü üzgünüm doğa acımasızdır. Kendimi zaman zaman kumsalda yumurtadan çıkmış deniz kaplumbağasına benzetiyorum. Tek amacım okyanusa ulaşmak. Doğanın acımasızlığına kardeşlerimi avlayan yengeçleri ve kuşları görerek şahit oluyorum. Her şeye rağmen yine de ilerliyorum.
Büyüklerimizin dediği gibi "önce kendini kurtarmalısın".
Übermensch ise birçok kuralı veya dogmayı sorgulatır.
Kendini Adamak Sönerse/Azalırsa?
Ya enerjim azalırsa ne yapmam gerek? Tabii ki başka enerjisi yüksek insanlarla etkileşime girmelisin. Hikayeleri okumalı, dinlemeli veya izlemelisin.
Çok saygı duyduğum Mahatma Gandhi'nin hayatını ve mücadelesini anlatan Gandhi filminden bir replikle bitireceğim.
Gandhi: Cesaretinizi takdir ediyorum. Bu davamızda cesarete ihtiyacımız var. Ben de ölmeye hazırım. Ama dostlarım öldürmeye hazır olmak için bence hiçbir neden yok. Bize ne yaparlarsa yapsınlar hiç kimseye saldırmayacağız, hiç kimseyi öldürmeyeceğiz fakat hiç birimiz parmak izlerimizi vermeyeceğiz. Bizi hapse atacaklar, para cezası verecekler, mallarımıza el koyacaklar ama biz izin vermedikçe kendimize olan saygımızı yok edemeyecekler.
Biri söze atılır: Hiç hapiste yattın mı? Bizi dövüp işkence yapıyorlar.
Gandhi: Sizden savaşmanızı istiyorum. Onları kışkırtmayın. Öfkelerine karşı savaşın. Onlara saldırmadan onları elde edeceğiz. Acımız onların adil olmadıklarını görmelerini sağlayacak. Ve bu tüm dövüşler gibi bizi yaralayacak. Ama kaybedemeyiz. Asla kaybedemeyiz.
Vücuduma işkence yapabilirler. Kemiklerimi... Kemiklerimi kırabilirler. Hatta beni öldürebilirler. Ve cesetime sahip olabilirler. Ama itaat ettiğimi göremeyecekler. Bunu kesinlikle yapmayacağım.
Biz Hindular ve Müslümanlar, hepimiz Tanrı'nın çocuklarıyız. Bu kanuna kesinlikle boyun eymeyeceğimize Tanrı'nın huzurunda yemin ederim. Bu kanuna teslim olamayız.
(O sırada biri ayağa kalkar, onu birkaçı izler derken, tüm salon ayağa kalkar ve milli marşı söylerler. İngilizler de ayağa kalkmak zorunda kalırlar.)
Mutlu Son
Öncelikle tekrar belirtmeliyim ki hiç bir si-yasi, po-litik ve diğer şeyler için Gandhi repliği yazılmamıştır! Ben de Allah'ın huzurunda Kur'an-ı Kerim'e el basarım ki değildir! Artık böyle. Hakikaten inanmıyorlar, illa bunu dedirtecekler. 😅
Sadece adanmışlık konusuna örnek olarak verilmiştir. Gandhi sözleri bana ait değildir. Tire ile ayrılmamın sebebi SEO yüzünden si-y4-set seven kitlenin gelmesini engellemektir! Çünkü hedef kitlem onlar değil! Varım yoğum girişimcilik. Mümkün olduğunca basit anlatmaya çalıştım. 🤷♂️ Umarım kendimi iyi ifade edebilmişimdir.
Haftanın Egzersizi
Bu haftanın egzersizi, eğer geçmişte kendinize bir şeyi adamış olsaydınız bugün neler yapabileceğinizi hayal etmenizi istiyorum. Ve gelecekte belki 5 yıl sonra bugüne yani 5 yıl öncesine bakıp ah çekerek neleri yapsaydınız hayatınızda ilerleme kat edebileceğinizi düşünmenizi istiyorum. Sadece düşünün. Aksiyon almanıza gerek yok. Hayal kurun. Hayal kurun. Hayal kurun!
Hayal kurarsanız beyniniz bu yönde gelişmeye başlayacaktır. Fırsatları görmeniz kolaylaşacaktır. Kim bilir belki milyon dolarlık bir fikir bulursunuz. Ayrıca bu hafta Gandhi filmini izlerseniz aynı frekansa geçmemiz kolay olacaktır.
Herkese iyi haftalar dilerim. 🙋♂️ Seviliyorsunuz. Teşekkürler.